Polikistik Over Sendromu

Polikistik Over Sendromu Her 20 Kadından Birinde Görülüyor!

Polikistik over sendromu, üreme çağındaki kadınlarda adet düzensizliği, kıllanma ve kilo problemleri ile kendini gösteren bir rahatsızlıktır. Bu hastalık, kısırlığa kadar gidebilecek ciddi tablolar ve ileriki yıllarda oluşabilecek sağlık problemleri açısından düzenli kontrol altında tutulmalıdır. Kilo alınması probleminde Diyetisyen danışmanlığı alınmalıdır.

Polikistik over sendromu (PKOS) birçok genetik ve çevresel etmenin etkili olduğu kronik yumurtlamama ile nitelenen bir bozukluktur. Kronik yumurtlamama problemi klinikte kendini adet düzensizlikleri, disfonksiyonel kanamalar ve kısırlık ile gösterir. Hastanın ilk adet gördüğü yıllarda başlayan yumurtlama bozuklukları, kıllanma, hormon bozukluğu ile ilişkilidir. Her 20 kadından 1 i bu sendromdan müzdariptir. Oluşumunda genetik etmenlerin önemli bir rolü vardır. Polikistik over sendromu olan kadınların annelerinde %24, kız kardeşlerinde %32 oranında görülür. Hiperandrojenizmin (erkeklik hormonunun yüksekliği) klinik bulguları; kıllanma, akne ve erkek tipi kelliktir. Erkeklik hormonu yüksek olan kadınların yaklaşık %70’inde kıllanma bulunur.

Hastaların ultrasonografi bulgularına göre bir yumurtalıkta 2-9 mm çapında periferik dizilimli 12 veya daha fazla follikül bulunursa ve/veya yumurtalık hacmi büyükse (>10 ml) polikistik over olarak tanımlanır. Bir tek polikistik over görülmesi polikistik over tanımı için yeterlidir.

Polikistik over sendromu bulguları adetin ilk görüldüğü yaşlarda ortaya çıkar. Polikistik over sendromu olan hastalar genellikle bir yılda 9’ dan az adet olurlar veya hiç adet olmazlar. Hastaların önemli bir kısmında abdominal obezite yani elma tipli vücut bulunur.
Hem zayıf hem de obez PKOS hastalarında görülmektedir. Ancak obez olmayanlarla kıyaslandığında obez hastalarda gizli şeker oranı daha yüksektir.

Polikistik Over Sendromu Olan Hastalar Nasıl Beslenmeli?

  • Birinci hedef ideal vücut kitle indeksini tutturmak ve onu korumak olmalıdır. Bu nedenle Diyetisyen kontrolünde kilo takibi yapılmalıdır.
  • Aşırı kilolu olan veya obez hastalar günlük kalori alımını kısıtlamalı, yapay ve doğal şekerli gıdalardan uzak durmalıdır. Özellikle meyveleri sağlıklı gıda sını-fında kabul etmek ve bol tüketmek kalori hesabı yapıldığında hem yüksek kalori alımına neden olmakla beraber kan şekeri seviyesini de hızlı şekilde yükseltir.
  • Bol proteinli gıdalar, taze sebze yemekleri ve salatalar tüketilmelidir. Hamur işleri, pilav, makarna, dondurma, meyve suları gibi gıdalar hızlı ve kolayca alı-nan kalori bombaları olup, kilo vermeyi güçleştirir hatta imkansız kılar.
  • Beslenmenın düzeltilmesi ve sporun eklenmesi adet düzensizliği yaşayan has-taların bir bölümünün adetlerinin düzene girmesini sağlamaktadır.

PKOS TEDAVİSİNDE DOĞUM KONTROL HAPLARININ KULLANIMI ZARARLI DEĞİLDİR.

Doğum kontrol hapları: Adet bozuklukları olan hastalarda ilk tedavi seçeneğidir. İçinde 30-35 μg etinil östradiol ve antiandrojenik progestin (drosperinon ve siproteron asetat) bulunan haplar tercih edilir. Yumurtalık fonksiyonlarını baskılayarak erkeklik hormonunun düzeyini düşürürler. Tedavinin birinci ayında erkeklik hormon düzeylerini normale getirirler. Yumurtalık kaynaklı erkeklik hormonu yapımını 3. haftanın sonunda baskılarlar. Akne üzerindeki etkisi 1-2 ayda görülür. Kıllanma üzerinde etkili olabilmesi için kıl büyüme döngüsü nedeniyle 6-12 ay gereklidir. Doğum kontrol hapları ile terminal kıl büyümesi tamamen durdurulamaz sadece yavaşlar bu nedenle mekanik yöntemler de gereklidir. Ancak doğum kontrol haplarının kullanımı venöz tromboz ve migren baş ağrılarına neden olma gibi çeşitli sakıncaları da vardır. Üç aylık tedavi ardından, hasta tedavinin etkinliği ve androjen düzeyleri açısından yeniden değerlendirilmelidir. Genel bir kural olarak hasta jinekolojik olgunluğa erişinceye kadar veya vücut kitle indeksinde belirgin düşme oluncaya kadar doğum kontrol haplarının kullanılması önerilmektedir. Bu noktada tedavinin birkaç ay kesilmesi ve normal düzenin oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerekir. Kadınların endişe duydukları konulardan biri de doğum kontrol haplarının daha sonra kısırlık nedeni olup olmadığı konusudur. Doğum kontrol haplarının böyle bir olumsuz etkisi yoktur.

Ne yazık ki son yirmi yılda kötü beslenme, hareketsizlik ve obezitenin artması nedeni ile polikistik over sendromun sıklığı değişmese bile tedaviye gereksinim duyan ve tedaviye oldukça dirençli hastaların sayısı artmaktadır.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Doktorlarımız

  • Op. Dr. Emrah Orhan

    Op. Dr. Emrah Orhan

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

  • Op. Dr. Uğur Doğançe

    Op. Dr. Uğur Doğançe

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

Hekiminize Danışın

Bu alan zorunludur.
Bu alan zorunludur.
Bu alan zorunludur.
Bu alan zorunludur.
Bu alan zorunludur.
Bu alan zorunludur.
Bu alan zorunludur.
Bu alan zorunludur.